27 Haziran 2008 Cuma

GERÇEKLİK - Şiir



Dönüyorum dolaşıyorum
Güneş batıyor ay çıkıyor
Arıyorum bulamıyorum
Neredesin sevgilim yoksun

Günümü kuşatan tek gerçeklik bu
Gecemin uykuya düşman eden kabusu
Seni temelli kaybetme korkusu
Geçmiyor sevgilim yoksun

Sebeplerin var bana göre mazeret
Sana göre mecburiyet olan
Sabaha karşı beni böyle
Saçının teline hasret bırakan

Parça parça dağılıyor kalbim tutamıyorum
Bu gözler sana doyacak mı bilmiyorum
İstemiyorum senden uzaktan teselliler
Boşlukta sallanıyor eller yoksun

27.06.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.




25 Haziran 2008 Çarşamba

DENİZ KABUKLARI - Şiir



Hasret sevdayı besler gönül koyma
Gidersin gidersin biter en uzun yol
Sen kendine bak bana kafa yorma
Bulurum çaresini yeter ki iyi ol

Ağlama gül yüzüne yakışmaz gözyaşı
Kavuşacağımız güne tutun düşecek olursan
Solgun ve kederli geçirme bu yazı
Denizden kabuklar topla bana bulursan

Yan yana dizip kolye yapar asarım boynuma
Çıkartır koyarım kenara sen girince koynuma
Sarılır uyuruz, uyanır sevişiriz
Şükrederim her nefeste kokunu duyduğuma

25.06.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

23 Haziran 2008 Pazartesi

ZOR GELİYOR - Şiir



Hiçbir şey yapmadım bütün gün yine
Dönüp dolaşıp seni düşünmekten başka
Dalıp gitmek çünkü gündelik işlere
İhanet etmek olurdu böyle bir aşka

Sen gel kaldığım yerden devam edeceğim
Önce bir kokuna kavuşayım
Küstüğüm hayatla barış ilan edeceğim
Hele bir gözlerinle buluşayım

Birlikteyken ne yollar yürüdük
Sensiz bir adım inan ölüm geliyor
Bu acının içinde ikimiz de büyüdük
Büyümek bana bilsen ne zor geliyor

23.06.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.


GEL SEVGİLİM - Şiir


Aramam insaf sensiz geçen gecede
Yok etmektir çünkü işi peygamberin sabrını
Ölsem nefesimden çıkacak son iki hecede
Çağırırım var gücümle yine senin adını

Çıkıp gelsen, silsen gözümün yaşını
Daha da ağlamam kollarındaysam
Topla gidiyoruz desen tasını tarağını
Ağzımı açıp da nereye diye sormam

Senin olan kalbim sensiz ne işe yarar
Geçer mi boğazımdan yediğim bir lokma
Gözlerim yollarda hem arar hem ağlar
Gel sevgilim beni böyle acılar içinde koyma

23.06.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.


20 Haziran 2008 Cuma

TANRI OLUP YARATSAYDIM SENİ - Şiir


Tanrı olup yaratsaydım seni
Dünyaya göndermeye kıyamazdım
Duymak isterdim her an nefesini
Dizimin dibinden ayırmazdım

Toprağın olsaydım filiz verdiğin
İstemezdim görülsün güzelliğin
Çeker alırdım hemen yerin dibine
Dayanamazdım zamanla solup gidişine

Bir kitap yazsaydım seni anlatan
Boğardım tarifini karmaşık cümlelerle
Anlayamazdı böylece her okuyan
Anlayan için de kıymete binerdi her hece

Sen güneş olsaydın ben ay
Diyemezdim sen bat da ben çıkayım
Zaten kederinden parlamazdı yüzüm
Derdim dostlar size güneşi anlatayım

Tanrı olup yaratsaydım seni
Üstüne bir insan daha yaratamazdım
Dikerdim cennetin orta yerine heykelini
Gelene geçene selamlatırdım

20.06.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.



15 Haziran 2008 Pazar

ÇÖL ÇİÇEĞİ - Şiir


Tenin yetmez ötesine geçilmez
Dokunurken bile uzağımdasın
Nereye gidersen git hiç fark etmez
Nefesim kadar uzağımdasın

Gün olur bir bakışınla gelir gerisi
Kanatlanır uçarız zincirler tutamaz
Gün olur hiçbir dilin iki kelimesi
Yan yana gelip de düzgün cümle kuramaz

Kah orada kah buradayız
Başı sonu belli bir oyundayız
Uzar gider cümleleri cehennemin dibine
Sıkılıp da noktasını koyamayız

Anlayamazlar bu şiiri yüz defa okusalar
Bilmezler kaya gibi sevdayı sırtlarında taşımayı
Belki bizim gibi sevişirken hasret dokusalar
Öğrenirlerdi çölün ortasında çiçek sulamayı

15.06.08 / Eskişehir
Ferit GÜNAYDIN.


KALE - Şiir


Ben bir kale yaptım kumdan
Üflesen yıkılırdı ilk zamanlar inan
Hani vade dolmadan basıp gidemezsin ya
Kaldı o da bugüne dek ayakta

Sonra sonra öğrendim duvar örmeyi
Gerekirse bir canımı uğruna siper etmeyi
Hani her şeyde bir hayır bulursun ya
Adadım ruhumu ölene dek sevdaya

Şimdi tek de değilim üstelik sen varsın
Surlarında bayrağımız gururla dalgalansın
Hani toprak uğruna ölen varsa vatandır ya
Gerekirse bu kale mezar olsun aşkımıza

15.06.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

8 Haziran 2008 Pazar

OLMAZ BÖYLE - Şiir


Ne yiyor ne içiyorsun
Uzaktasın evinden
Olmaz böyle kayıp
Gidemezsin elimden

Sırdaşın olmuş İstanbul
Soruyorum söylemiyor
Kalpsiz midir bu kadar
Halime acımıyor

Sen ona kanma
Kanatma yaralarımı
Bir an bile bıkmadan
Gözlüyorum yollarını

Bazen inançlarım
Sarsılsa da derinden
Yine de inanırım
Doğar güneş yeniden

Çünkü sana olan hislerim
Asırlık çınar gibidir
Bir bilsen kökleri
Ne kadar derindedir.

08.06.2008 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.





4 Haziran 2008 Çarşamba

ÖMRÜM SENİN AŞKIN BENİM



Sana baktığımda zaman dursun
Geçmişin küllerini savurursun
Kollarımda her şeyi unutursun
Ömrüm senin aşkın benim olsun

Seni seviyorum, hayranım sana
Al yeminimi taşı yarınlara
Kalkanın olur dururum kurşunlara
Ömrüm senin aşkın benim olsun

Sen olmazsan inan hiçbir anlamı kalmayacak
Bu yürek bir daha bu şekilde atmayacak
Kimsenin kucağına yarim diye yatmayacak
Ömrüm senin aşkın benim olsun

Seçtim seninle en zor olanı
İstemem elimin altında duranı
Seninle kurayım evimi ocağımı
Ömrüm senin aşkın benim olsun

04.06.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.


3 Haziran 2008 Salı

CUNDA’DA - Şiir


Gözyaşımı döktüm denize
Selam söyle herkese
Dönmüyorsun geriye
Cunda’da mutlu musun

Hepimizin burnunda tütüyorsun
Rüyalarıma artık girmiyorsun
Bilsen beni ne çok üzüyorsun
Cunda’da mutlu musun

Duvardaki resmine bakarak
Yaşamak zorundayım yaşamak
Mümkün mü yokluğuna alışmak
Cunda’da mutlu musun

Biz büyüdük dertler büyüdü
Bu yalnızlık aldı yürüdü
Bir nasihat iyi gelirdi
Cunda’da mutlu musun

Şiirler okuyacaktık
Şarkılar söyleyecektik
Mehtabı seyredecektik
Cunda’da mutlu musun

Son bir kez göremeden
Sarılıp öpemeden
Bir telaş gittin neden
Cunda’da mutlu musun

Denizin karşısında
Yarinin kollarında
Yepyeni hayatında
Cunda’da mutlu musun

Adımı anar mısın
Sesimi duyar mısın
Acımı anlar mısın
Cunda’da mutlu musun

Hepi topu bir avuç toprak
Hepimize mesken olacak
Olamazsın gönülden ırak
Cunda’da mutlu musun

Selamı var herkesin
Kulağımızda çınlıyor sesin
Dönen varsa söylesin
Cunda’da mutlu musun

Ayvalık / 2008
Ferit GÜNAYDIN.

KİMDİLER - Şiir


Daha dün yanı başımdaydı
Yıllarım ne çabuk çekip gittiler
Yüreğim bomboş bir sayfaydı
Karalayıp gidenler kimdiler

Ah çocukluğum
En değerli hazine
Uzanamadım bir daha
O masum tebessüme

Kimdiler, neden girdiler hayatıma
Aldı mı herkes düşeni payına
Dokunuyor bazen düşününce gururuma
Aklımı bedenimden ettiler

03.06.08 / Ankara

Ferit GÜNAYDIN.

1 Haziran 2008 Pazar

SOĞUK - Şiir


Bir tabak iki çatal
İki de boş bardak masada
Sen gittin mumlar da söndü
Oturuyorum karanlığın ortasında

Sigara üstüne sigara, sigara üstüne sigara
İşlemiyor inan hiç efkarıma
Oda soğuk, yatak soğuk, bedenim soğuk
Isınmak için muhtacım kollarına

Sen de üşüyorsun biliyorum
Yangın yeri olsa nafile
Bir kıvılcıma alev alırdık
Yan yana olsak kutupta bile

01.06.08 / Ankara

Ferit GÜNAYDIN.