2 Mart 2009 Pazartesi

DEDEM'le şiirler



LAMBALI RADYOLAR ZAMANINDA

Eskişehir’de bir tren garında
Lambalı radyolar zamanında
Ele vermiştin çoktan kendini
Sana yandığımı anladığında

Gülüp de geçmeyi beceremedik
Nemli bakışlarla atıldı adımlar
Beylik laflara kurban gittik
Sıralandı aceleci yıllar

Rüzgarda savrulan yapraklar gibi
Savrulmuşuz bak memleket neresi
Biz miyiz şimdi ağır aksak yürüyen
Daha dün on beştin ben ise on yedi

Günlüklerde kaldı anılar
Yazılanın önüne geçemedik
Ah o gençlikte harcananlar
Yaşlanınca paha biçemedik

Ne kadar da şanslıymışım meğer
Eskişehir’de bir tren garında
Vurulduğumda sana
Lambalı radyolar zamanında

Ferit GÜNAYDIN / İsmail HOŞGÖR
Ayvalık / 2009

TALİH

Kapkaraydı kaşı gözü
Kar beyazdı melek yüzü
Çoban kulübesinde padişah düşü
Anlamaz ki seven yürek

İçimi bir ateş sardı
Yanaklarım kızardı
Niyetimi anladı
Saklanmaz ki yanan yürek

Güldü geçti halime
Denk tutmadı kendine
İçerledim talihime
Dirilmez ki ölen yürek

Ferit GÜNAYDIN / İsmail HOŞGÖR
Ayvalık / 2009

RÜYALARDA KALDI

Ah o ne güzel bahardı
Dostlar o vakit sağdı
Dost dediğin dosttu ama
Aramasan da arardı

Ah o ne güzel bahardı
Çiçeklere kıyılmazdı
Çiçek dediğin çiçekti ama
Burham burham kokardı

Ah o ne güzel bahardı
Zeytin gözlü bir yardı
Yar dediğin yardı ama
Sevmek için yaşardı

Bilmem hangi bahardı
Rüyalarda kaldı
Rüyalarda bile tat yok şimdi
Kabuslara dolandı

Ferit GÜNAYDIN / İsmail HOŞGÖR
Ayvalık / 2009

Hiç yorum yok: