Bir bilsen ne kadar mükemmeldir seni sevmek, seninle dost olmak.
Sıcaklığınla en soğuk günleri ısıtıp, en çözülmeyecek buzları çözmek tek bir
gülüşünle. Bir bilsen nasıl düşüp dağıtır ortasına en büyük kederi ettiğin bir telefon. Bir telefon çalışına nasıl koşar insan büyük bir umutla, bir umuda
nasıl bel bağlanır en derin ayrılıklarda.
Sen sevmem için gönderdiği
emanetisin tanrının ve ben de hıyanet etmeyeceğim bu emanete bir ömür boyu
seveceğim seni de bilebilsen bir de nasıl ağırdır o emanet bu kalbe. Nasıl
perişan eder sensizlik, sensizliğe rağmen seni sevmek, gözün yollarda kalır,
kalbin hatıralarda, aklın uçar gider derbeder olursun.
Olsun boş ver uğruma adanmış
onca zamanına, omuzlarına akıttığım onca gözyaşıma, gözlerimin içine korkma ben
varım der gibi tek bir bakışına benim de elimde bir canım var şu dünyada o da
tereddütsüz sana feda olsun. Ne olursa olsun yanımda sen olduktan sonra ucunda ölüm
var deseler, ölümden ötesi cehennem deseler durup düşünürsem saniye bile tenin
tenime haram olsun. Ama ayrılık demesinler gülüm ne olur. İşte o zaman
mahvolurum. Anlamaz bunu kimseler, anlayamaz. Onlar da benim kadar tanımadıysa
eğer seni ve benim kadar paylaşmadıysa hayatı seninle…
Bir bilsen ne kadar zevkli
senin için kelimeler bulmak, yan yana dizmek, cümleler kurmak ve bilsen ne
kadar zevk vermez şu hayat gözlerinden uzak…
04.08.2006 / Antalya
Ferit GÜNAYDIN.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder